Haklar (Özet) : Haklar, her şeyden önce bir düzen demektir. Ancak hukukun öngördüğü düzen, gerçekten gerçekleeğlenceli bir düzen bileğildir. Haklar, toplum içinde insanoğluın hakikaten nite davrandıklarını bileğil, nite davranmaları gerektiğini gösterir. Haklar, namına uyulmak ve uygulanmak derunin vardır. Türe kıymeti zımnında, insanoğlu arası ilişkileri bir düzene oturtmak, maşerî hayatın gerçekleşmesini elde etmek icap. İnsanlara, “Bana uy; Beni gerçekleştir” buyruğu ile seslenir. Haklar düzeni, doğduğu andan itibaren kişinin karşıtsına ikrar edilmesi ve uyulması müstelzim, kategorik hakikat kurallar olarak çıkar. İnsan, özgür bir varlıktır ve iradesini hukukun buyrukları doğrultusunda kullanabileceği kabil, onlara aykırı bir yönde bile kullanabilir. Bu nedenle toplum içinde insanoğluın hattıhareket ve davranışlarının haklar kurallarına uymaması, her hengâm mümkündür. “İşte haklar, âdem davranışlarını bileğerlendiren, çıkar çatışmalarına çözüm getiren kurallardan, normlardan meydana mevrut bir dizge, bir bütündür.” İnsan-âdem, âdem-huy ilişkilerinin insanlığın kuma çıkarı ve huzuru derunin evrensel ilkelerle güvence şeşna kızılınmasıdır. Haklar, adamlık seviyesi derunin göstergedir. Hukukun temeli, kaynağı üzerine birokkalı görüş ortaya atıktır. Bunlar kaynağı: tanrı, derslik çıkarları, toplum sözleşmesi, huy ve insanoğlu olarak belirten görüşlerdir. Haklar Nedir Haklar, toplumun genel menfaatini yahut fertlerin ve toplumun kuma iyiliğini elde etmek maksadıyla konulan ve amme gücüyle desteklenen kaide, tanrı ve kanunların kâffesidür. Daha geniş bir tanılamamıyla haklar, adalete yönelmiş maşerî evetşlakin düzenidir. Haklar Sözcük Fehvaı Haklar kelimesi Arabi “tanrı” kökünden gelir ve tanrı kelimesinin çoğcelil olarak bilinmektedir (galat-ı meşhur). Gündüz feneriçda “tanrı” kelimesinin çoğcelil “ah’kak”tır. Türk Dil Kurumu’na bakarak haklar kelimesi, “Toplumu düzenleyen ve devletin yaptırım zorlaü belirleyen yasaların kâffesidür”. Bunun dışında hukukun “haklar” anlamı da vardır. Mecazi anlamda ise, ahbaplık, ülfet anlamında da kullanılır. Yol Fehvaı Haklar dönemden döneme değişmiş olduğu derunin hala doyurucu bir tanılamam mimarilamamıştır. Kant “Haklarçular hala hukukun tanılamamını aramaktadırlar” der. Günümüzde en çok ikrar edilen tanılamamı ise: “Belirli bir zamanda belli başlı bir toplumdaki ilişkileri düzenleyen ve uyulması mutluluk zoruna (müeyyide) sargılanmış kurallar kâffesidür.” Bilimsel bir disiplin olarak haklar, kendi içinde yapı taşı olarak ikiye ayrılır. Genel olarak hukukun zevat arası ilişkileri sayfa vadi kısmına Özel Haklar, zevat ile mutluluk yahut devleti oluşturan kurumlar arası ilişkileri düzenleyen kısmına ise Halk Hukuku adı verilir. Bu kocaoğlanrım roma hukukundan kalma bir ayrımdır (ius privatum-ius publicum). Medeni Haklar, Ticaret Hukuku ve Devletler Özel Hukuku özel hukukun, buna yanıt Temel Hukuku, Ukubet Hukuku ve İdare Hukuku amme hukukunun saksılıca zir dallarıdır. Haklar Kuralları ve Özellikleri Hukuku öteki toplumu düzenleyici kurallar olan örf ve adetler, gelenekler ve dinlerden kocaoğlanran özellik mutluluk aracılığıyla güvenceye kızılınmış ve cebri yaptırımlara mevla olmasıdır. Haklar kuralları âdem davranışlarını düzenler ve bulunmuş olduğu toplumun ayar hükümlarını taşır. Soyutluk ve genellik özelliği sayesinde analog nitelikteki tamam durumlarda uygulanması esenlanır. Yaptırım (Müeyyide) Haklar vadiında yaptırım amme gücü ile uygulanır. Hukuka uymayı zorlama, uymayanları cezalandırma ve uyulmadığı durumlardaki zararları en aza indirmek derunin kullanılır. Haklar düzenini esenlamayı ve korumayı lakinçlayan yaptırımlar gene haklar düzeninin öngördüğü şekilde yerine getirilir. Maddi ve manevi yaptırımlar olarak ikiye ayrılır. Maddi yaptırımlar hukuka aykırı durumlarda uygulanırken manevi yaptırımlar bu durumları engellemek derunin kullanılır. Ukubet hukukunda ölüm, hapishane ve tıkır cezaları; esas hukukunda siyasetten men, kısım mantinota; vergi hukukunda vergi ve kaçakçılık cezaları kabil çeşitli haklar dallarında çeşitli yaptırımlar vardır. Hukukun Dayanağı Hukukun dayanağı ile ilişkin çeşitli dönemlerde kuramlar üretilmiştir. Bunları sıralamamız gerekirse; şuuri bir irade olarak gharabelik kuramlar, irade dışı olarak gharabelik kuramlar ve pozitivist kuramlar. Bu kuramların kimilar felsefik bileğil ortaya konduğu devrin sorunlarını çözmek yahut siyasi görüşleri haklar biliminde dile getirme ihtiyacından ortaya çıkmıştır. İdesi ve ideali türe olan haklar, genel olarak şu şekilde tanılamamlanabilir: “Haklar, adalete yönelmiş maşerî bir evetşlakin düzenidir.” Bu tanılamamdan, hukukun üç ayrı fonksiyonu yerine getirdiğini görmekteyiz. Bu fonksiyonlar düzen, tatbik yarar ve adalettir. Hukukun Toplumdaki Fonksiyonları 1. Düzen Fonksiyonu Hukukun bu fonksiyonu ile anlatılmak istenen, hukukun maşerî hayatı düzenleyip insanoğluın amerikan barış ve emniyet içinde bir arada evetşamalarını esenlamaktır. 2. Kılgı Yarar (Içtimai İhtiyaçların Içinlanması) Hukukun tatbik amacını, maşerî gerçeklik belirler. Haklar bu fonksiyonu ile toplum içinde yaşayan insanoğluın, birbirleri ile tasarlamak zorunda oldukları ilişkilerini ve biyolojik, ruh bilimsel bir varlık olarak insanoğlunun mimarisından kaynaklanan gereksinimlerinı karşıtlamaya çkızılışır. Haklar bu fonksiyonu ile tevellüt, izdivaç, ölüm vb. önemli biyolojik olayları da çeşitli hükümlerle düzenler. Hiçbir haklar düzeni hayatın yapı taşı gerçeklerini görmezden gelemez. Haklar düzeni, insanoğlunun natürel mimarisına ve bundan sonra mevrut ihtiyaçlarına yaraşıklı olmak zorundadır. Haklar önemli ölçübile, hesaplı gerçeklere bile vabestedır; hesaplı yokluklara uymalı ve onları karşıtlamalıdır. 3. Türe Haklar bu fonksiyonu ile belli başlı bir aranjman şeşna aldığı içtimai gereksinimlerı, özü salt bir muadelet düşüncesi olan türe ölçüsüne vurarak reel kimliğini kulaklıır. Hukukun idesi ve ideali adalettir. En kısaltarak tanılamamıyla türe, “bir muadelet düşüncesi”dir. “Türe, nesnel (objektif) ve öznel (sübjektif) olmak üzere dü çeşitli anlamda kullanılır. Türe esasen ahlâki bir kavramdır; Bu kapsamda, fazilet, fazilet anlamında şahsi bir özelliği deyimler. Isim her hengâm haklı olana yönelir, herkese kendine düşeni yağdırmak uğrunda daimî ve bileğçalışmamez bir çaba gösterir. İşte bu hattıhareket ve çabayı gösteren türe, özne (süje) ile ilişkin oluşundan ötürü öznel (sübjektif) türe olarak nitelenir. Bir fazilet olan öznel adaletin dışında ve ondan önce nesnel (objektif) bir türe konseptı vardır. Nesnel türe, kişinin bir özelliğini bileğil, kişilerin konkre durumlarda gerçekleştireceği bağ biçiminin bir özelliğini deyimler. İşte haklar vadiında hukuki ayar olarak nazire konusu olan türe bile, bu nesnel anlamda adalettir. Çünkü haklar, insanoğlu arası ilişkileri biçimlendiren, onlara görünür ve alacaklanabilir bir düzen veren, bu amaca yönelen normlar kâffesidür.” Toplum derunindeki davranış ve ilişkilerin bileğerlendirilmelerini deruneren kurallar tamamü olarak haklar, bu bileğerlendirmelerde türe ölçüsünü kullandığı ve istismar etmek yerinde bulunduğuna bakarak, adaletin böylecene, hukukun da bir bileğerlendirilme ölçüsü olacağı doğaldır. Haklar normlarında türe acaba ne ölçübile yansıtılmıştır ? Bulunan haklar ne denli adaletlidir ? İşte burada yasa üstü türe konseptı ortaya çıkmaktadır. Bu, tüm haklar sistemine ve sistemlerine egemen mevcut, nesnel ve salt bir ayar niteliğindeki adalettir. Haklar bir toplum düzenini derunerir. Hukukun varlık nedeni bile adalettir; lazım bulunan düzeni esirgemek, gerekse onu bileğçalışmatirmeyi meşrulaştırmak derunin her hengâm adalete saksıvurulur. Nesnel ve yasa üstü türe hukukta karşıtmıza yerleşmiş haklar düzenlerinin asli örneği, olması müstelzim haklar anlamında haklar idesi olarak çıkar. Bu niteliği ile türe, bulunan haklar düzenlerinin namına yaraşıklı olup olmadığı açısından bir ayar ve yorum ölçüsü olabilir. Gine bu özelliği ile türe, aynı zamanda hukukun idealidir. Hukukun hazırlamak amacını güttüğü şey adalettir. Birbirleri ile müspet ve negatif karşıtlıklı ilişkilerde mevcut bu üç fonksiyon istikrar içinde olduklarında, adil bir haklar düzeninin gerçekleşmesi esenlanır. Olağan olarak tüm haklar normları bu üç fonksiyonu da kapsar. Sonuç olarak haklar, hem adaleti gerçekleştirecek, hem maşerî evetşlakin uyacak, hem bile bu maşerî hayatın amerikan barış içinde sürebilmesi derunin bir düzen görünümünü esenlamaya çkızılışacaktır.